20 Aralık 2010 Pazartesi

-KADIN DEDİĞİN- PAYLAŞIM SERViSiM

Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş.
Koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta.
Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak.
Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak.
Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini.
Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin.
Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük.
Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak.
En seksi leydi olmayı da bilecek,hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de.
Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küfretmeyecek,
Kadın dediğin ayıp nedir bilecek.
Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek.
Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her
tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak.
Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak…
Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürlerle yemeklerle işi olmayacak.
Şöyle pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz.
Salatasız oturmayacak yemeğe.
Temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri yahut pahalı parfümlerin
sindiği, boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin.
Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş.
Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.
Kadın dediğin güzel olacak…
Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da…
Paranın güzelliğini bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak.
Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek.
Namussuzluğunu , ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek ,başka sevgili edinmeyecek.
Sarışın, renkli gözlü uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya…
Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak.
Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha.
Ağzı sıkı olacak kadın dediğin.
Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak…
Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından,dırdırcılardan,
unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan,
raf süslerinden,tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmayacak.
Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak.
Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.
En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir.
Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa…
Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle.
Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de…
Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek.
Parayla pulla, kariyerle,kimin ne dediğiyle ,sınırlamayacak.
Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla…
Bileceksin ki evde ‘O’ kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana…
Öyle bir kadın işte…
Nerede oyle kadın yoktur deme…
Sende adam olacaksın seçmesini bileceksin!
CAN YÜCEL....

7 Kasım 2010 Pazar

Turkuazsız OLmaz - KARALAMACALARIMDAN -

Havası sert bir ikLimi var bu sokağın.. Beni her seferinde kandırmayı başarıyor..
Evime götürcekmiş gibiydi iLk girdiğimde bu pasakLı sokağa..
Sonra birden yükseLen çığLıkLar!.. ve çığLıkLarın sahipLeri sürünüyor yerde..
Sayamadığım kadar yağmur damLası cesedi tesLim etmiş kendini fırtınaya..
Ortaya çıkan karmaşa garip..
Rüzgar hıçın.. dağıtmaması için saçlarımı bir köşeye sığınmaLıyım..
ama bu sokakta öyLe bir köşe buLmak çok zor; her köşe kapıLmış..
Renk diLeniyor benden dinLenci.. ona turkuaz rengimi verip hiç bir şey görmediğime ve kimseLere anLAtmayacağıma and içip çıkıyorum oradan..
o andı içtiğimden beridir ki zehirLendiğimi düşünüyorum..
o zehir ki LâL eyLemiş beni..
ayrıca turkuazsız yaşamak da bir o kadar zor !..

21 Ağustos 2010 Cumartesi

- Kuytu OyunLar -

Kapat ışıkLarı ve yemLe şehvetini ; günaha boya karanLığı .. GeceLiğini mi giydin ? Şehvetin dansı iLe soyun ; bu boyutta imkansız soyutLaşmak ve bu boyutta imkansız cehennemin sıcakLığını boyLamak .. GörmemeLi kimse bizi; kuytu oyunLar oynamaLıyız .. Tenimiz ısındıkça azap yükseLir ve bu ızdırap vız geLmeLi; sen aynen öyLe büyüLemeLisin beni bu sahne yaşanırken .. ÇaLgıLar eşLik ederken çığLıkLarımıza bir şarkı gibi düşmeLiyim bu dansa, bi resitaL eşLiğinde açıLsam sana boğuLur muyum acaba !..[Bir Tanıdık]

28 Temmuz 2010 Çarşamba

-Hani-

Daha güzeL oLur dediLer,
GeLir geçer dediLer;
Hani !.. Göremedim,
Beni buLamadım kaybettiğim o boşLukLarda..

Daha güzeL oLur dediLer,
GeLir geçer dediLer;
Hani !.. Göremedim,
Beni buLamadım..Kaybettim o boşLukLarda kendimi..

13 Temmuz 2010 Salı

-Son Kerte-


SessizLik ve karanLığın buLuşma noktasında ben vardım,
Şahidim ikisinin birbirini yediğine ; yiyip bitiremediğine..
Nedensiz gidişLere ne denLi şaşkın kaLdığıma dair susmaLarım son kerte..

[Bir Tanıdık]

11 Temmuz 2010 Pazar

-Kapanış Perdesi-

..aa anLıyorum.. ama benim söz ettiğim şey tam oLarak bu değiLdi.. korkarım tekrar konuşamayacağız.. bunu hiç istemesem de şimdi terkediceksin bu tartışmayı ve diğer herşeyi.. ben konusunda cahiLLiğine sayıyorum bu çok biLmişLiğini..
o takdirde şunu da aL; giderken son kez arkana bakmadan beni görmüş oLursun bu ayna iLe ve korkarım gerçekten geri geLmemeLisin .. evet bundan korkarım..

23 Haziran 2010 Çarşamba

-Bir Kadın-

Bir Kadın.. ELbette Bir Kanıt..
Erkeğin acizLiğine bazen kesin bir kanıt.. 
Bir ağıt.. Ben de gözümden damLatmıştım.. 
Bir de güLüş.. 
Yüz yerinde bir güneş açarcasına güLebiLir ve onurunu okşar güLdürebiLirsen.. 
Ve kadın yine bir kanıt, erkeğe erkek oLDuğunu hissettirebiLir..

12 Haziran 2010 Cumartesi

-Çözümsüzüm-

Dönüyor dünya; dönüyor başım..
Bu kaLabaLığın ortasında yaLnızım..
IsLığını duyarım ıssızLığın..
Dönüyor dünya; dönüyor başım..
ELim, yüzüm ve bu gönLüm kan revan,
Çözümsüzüm beyhude bütün çabam,
Özüm üzüLür gözüm boşLuğa daLınca (bakınca)..

29 Mart 2010 Pazartesi

- HataLı UzakLaşım (Piyesteki AçıkLar) -

Susturucu etkiLi bakmaLarın oLurdu,
Ve cevapLarımı etkisiz haLe getiren soruLarının tekerrürü..
Konuşturacağın zamanLarda repLikLerimi çoktan önüme koymuştun..
Suikastine maruz kaLırdı kaLbim kendimLe münakaşaLarda..
Harfiyen doğru biLdiğin her yakLaşımın asLında bakmak istemediğin bir pencereden adice eserek içeri giren ve fikriyat mumumu devirip odamı aLeve veren yanLışLarındı (Bu uzakLaşımındı)..
Sen benim icabet ettiğim davettin, unutmak için mühLet tanıdım kendime sonra tanımazdan geLdim beni içinde hapsetti diye..
Hayret içinde seyrettim içinde entrikaLarın buLunduğu tüm oLanLarı..
TavırLarımı tahminden öte kestirirsin faLcı misaLi,
Çekmediğin acıyı çektin farzetsem mi acaba!..
Azami hızLa düşersin hokkabaz etme itiraz ; beni hiç tanımadığını biLerek etmeLiyim bunu ibraz..

28 Mart 2010 Pazar

-Hudut (Her YoL Sonu BuLur)-

Ben koca yıLLar aştım; hayLi yorgunum..
Bu yaşıma dek bir çok çiLe gördüm,
Lakin bitkin ruhum sabit bedenimde..

Koşar adımLa kaçtı gençLik..
BuLunamaz aranmazsa hiç sevinç..
Hududu beLirLer bir ömür; aL geçin..
Sonunu buLur her yoL; yok başka bir seçim..

14 Mart 2010 Pazar

- Kapıyı ÇaLan Kim -

..Canı sıkkın; günLerin iLerLeyişi damarLarındaki kandan yavaş..
BuLduğu her boş köşe başında düşünce nöbetçisidir..
Bir de evinde sürekLi oturduğu sandaLyesinden sağ tarafa bakınca gördüğü minder..
SigaraLar kimi zaman ard arda yanar söner yanar söner..
İçindeki kordan mıdır biLinmez yüzünde aşina oLduğumuz bir sıcak bakış ama kimi zaman donuk..
Merhamet gözLerinden fışkırırdı şimdi fer biLe yok onLarda..
Sonra zorLa kendini bıraktığı soğuk yatağında uyku moLası eğer başarabiLirse..
Sonra yine gündüz.. Dışarıya adım atmaya hasret haLLeriyLe evdeki odasında kimseyi görmez..
inançLarını sorguLar boğuLur kafayı çıkarıp nefes aLır ve bu kez başka şeyLeri sorguLar..
Cevap yok boş bakar duvarLar.. o da duvarLara pek doLu bakmaz zaten..
Sonra kaLkıp gittiği bi kaç eLzem mekan..
KaLabaLıkta yaLnız durmak da vardır onun için..
Etrafına mecburi zoraki güLücükLerden yaymak zorundaLığı yük oLmuş kendisine..
Ona neden meLankoLik oLduğunu sormayın söyLemez.. sadece dinLeyin..
Yüzüne yakışmadığını düşündüğü güLücükLer saçan çocuk o güLüşLerin samimi oLarak içinden geLmediğini biLdiğinden böyLe düşünüyordu..
..
O saatLerin birindeyken;
Kapı.. Kapıdan geLen ses.. Tabiki biri vuruyor kapıya aLacakLı misaLi..
Merak.. Ha teLaş da var.. Kurumuş düşünceLerinin arasından fırLayan bir de kötümserLik ve tedirginLik..
Kapıyı açamayacak kadar eLini ayarğına doLaştıran büyük bir tedirginLik.. ve panik..
..
..
Dost.. Yanında bir tane daha..
GüzeL bir manzara bu, kapıyı açınca karşısına çıkan..
ŞaşkınLık ne yapacağını biLememe heyecan karışık, araLara serpiLmiş bir de küçük mutLuLuk beLirtiLeri..
Sevinçten gözyaşı dökücek ama ağLayarak hepsini harcamış bu herif..
..
YoLcuLuk zoraki, istmeyerek değiL ama öyLe işte..
Gittiği yer dost topLantısına ev sahipLiği yapan bir güzeL mekan..
ince meLodiLerin sızdığı hoparLörden duyduğu güzeL sesLer..müzikLer..
Çay.. Sohbet.. GüLücük.. Muhabbet araLarına serpiştiriLmiş takıLmacaLar.. GüLücükLER..
Pasta.. Doğum günü masasının vazgeçiLmezi, oLmazsa oLmazı..
Süprizmiş herşey.. Herşey buraya kadarmış.. buruk da oLsa acaip coşkun bir sevinç..
Beyimizin akLına şimdi geLdi : kendi sıkıntıLarından erteLediği dost sohbetLeri ve kendisi zamanında icabet etmediği bir davetLe beraber erteLenmiş doğum günü kutLamasıymış bu..
GüLücükLer; tabiki daha samimi oLanLarı bu kez.. ( uzun zamandır iLk defa içten güLdüğünü farketti)..
Sonra mahcup kendi içinde , düşünceLer de mahcup..
Burayı sevdi.. ArkadaşLarını hep sevdi, zaten severdi.. Artmadı - eksiLmedi..
OnLar iyiki vardıLar.. Hep oLmaLıLar..

11 Şubat 2010 Perşembe

-Avaz-

merhem oLmuyor yarama teLLi sazım
dirhem yetmiyor garama hiç beyazım
bir dem geçmiyor gönLüme tek bi sözüm
mateme bürünmüş avazım.. (Aruz Ahendil)

4 Şubat 2010 Perşembe

- Adını Ben Koydum -

Yaşamım şekLini çiziyor öLümümün..
HatLarı beLirginLeşti iyice yüzünün..
Ama çok soğuk ve derin çizgiLeri var sevmedim..
Sığamayacağım öLüme ben hafızana bıraktım kopyamı..
KaLkıp gidecekken
kaLıp durmak buna bir kaLıp buLmak..
Daha çekiciydi bu durumda yorumLarımLa yormak kendimi..
Ama ne sen sordun ne de ben koydum ismini..

3 Şubat 2010 Çarşamba

- SürükLen BenimLe -

MutLuLuğu tanıyamayacak kadar kısa bir birLikteLiğim oLmuştu onunLa .. GüzeLdi ve güzeL birşey oLmaLıydı ki hoşnut etti beni o süre zarfında .. ve bana kızdığı zamanLar da oLmadı değiL her gafımda..
O mutLuLuk ki SürükLedi beni kimi zaman bir vapurda karşıya geçene kadar kocaman oLarak kaLbime sığmayarak.. Bazen de bir kıyı şeridi boyunca düşündürerek yürüttü , adımLarımın hızı kadardı derinLiği sigara dumanının arasından seyrederken acaip görünen uçsuz bucaksız sığLığı..
Sonra birden aniden böyLe biperva tereddütsüz.. Kınında dururken biLe acıtıcı bir korku giydirirdi düşünceme mutsuzLuk kıLıcı.. Şimdi çıktın yerinden mutsuzLuk sardın beni ve sürükLe beni ya da sen sürükLen benLe ey mutsuzLuk ki benimsin.. Bana etmediğini koymadın.. Gör bakaLım kendini; neymişsin sen..

30 Ocak 2010 Cumartesi

-Yeniden Eskiden-

ÇamurLu sokakta kamyon LastikLerinin izLerini penceremden izLiyordum.. her sabah.. evet.. her sabah o çamurLu yoLa ve üzerindeki izLere bakıyordum havanın yağışLı oLduğu bir geceden uyanınca.. Lastik izLeri taze oLurdu ; adam basmış geçmiş çamurLu yoLa kocaman kamyonuyLa..
Ben çocuktum o zamanLar oraya bakınca ne düşünürdüm acep..
Sonra büyüdük okuLLu oLduk, okuL bitirdik derken dostLarım oLDu herkes gibi muhabbete kiLitLeyen.. GüLeç bir simanın sahibi oLarak dost sohbetLerine keLamım kudretince katıLmak güLüşLere güLüş katmak ve LahzaLarın her birini doLu doLu yaşamak çok hoşnut ederdi beni.. Yakın tarih oLsaLar biLe ÇOCUKLUĞUM gibi bunLar da eskide kaLdı.. En azından TEMİZ kaLdıLar.. KiRLENEN ben gibi değiLLer .. seviyorum o izLeri ve o izLere bakarkenki beni, bir de sohbetinde doyuma uLaşamadığım dostLarımı.. Şimdi NEDEN yokLar yahut ben NEDEN uzakLaştım herşeyden böyLe anLayamadım.. Münzevi oLdum, çekinir oLdum insanLardan bir yabani gibi .. neden dışarda o kadar kötü insan var insani değerLeri hiçe sayarcasına kötü..
En çok bu düzene söverek ESKİDİ bedenim , eskidi içinde ruhum ya da başka bir deyişLe ruhum çürüyen bedenimLe beraber çürüdü gitti bu diyarda.. NeLere heves ettiysem kursağımda kaLdı, boğazımda takıLan; yutkunamadığım bir düğüm oLdu.. Şimdi YENİDEN ESKİDEN oLduğum gibi oLmayı o kadar arzuLamaktayımki direncim yaLnızca istemeye yetiyor.. Harekete geçirecek bir güç yok mu bu isteğimi?
Ahh eski ben.. Vahh eski ben..

28 Ocak 2010 Perşembe

-Bi' Mim'Lenmişim ki Sorma-

BLog yazarı arkadaşımız Mjora “Yaratıcı Blog Ödülü”ne Layık görüLmüş ve bu ödüL zincirine benim bLogumu da Layık görmüş.. Teşekkür ediyorum bu sebepLe kendisine.. Ve adet üzere 7 özeLLiğinden bahsetmiş sanırm ve benim bahsedicek sayıLı özeLLiğim oLmadığı için çok üzgünüm arkadaşLar.. Sadece bir insanım ve oLayLara karşı bir insanın verebiLeceği çeşitLi tepkiLeri verebiLiyorum ,
standart insan aLışkanLıkLarına sahibim maaLesef, o kadar monoton işte ;)

Ve ben de bu mim zincirine takip ettiğim ve hakikaten satır satır okumaktan keyif duyduğum bLogLarı ekLiyorum.. Bu bLogLar benim için hakikaten çok değerLi çok beğeniyor ve okuyorum..

Kevaşenin Not Defteri
Söz Uçar Yazı Kalır
(Ya)SakLı ŞiirLer
DaLgaLarı Aşmak
Pamuk Prensesi Yedi CüceLer
Sahibine MektupLar
Sözün Özü

FarkediLmek güzeLdir ( en azından beni biraz heyecanLandırdı )..
Ben de mim camiasında naçizane yerimi aLmış oLarak en sevdiğim bLogLarı sıraLadım.. TeşekkürLer..

27 Ocak 2010 Çarşamba

-Kötü Adam-

Labirentte çıkmaz sokağa rastLamak gibi bu; hayaLLerim kırıLdı.
Sanki camdandı..Sade umut doLdururdum çıkınımı..
Ağırmış; taşımaktan omuzLarım ağrımış..
Eksisinden geLdiğim yaşamın hangi artısını buLabiLirim, söyLe bana..
Hangi doğruLar bir yanLışımı temizLer..
Her gören kem izLer, bu cümLeLer barındırır mı iyiyi?
Kötü adamı arındırır mı?
Koysam ; orda yarın durur mu ameLLerim.
uçurum kenarında kaçan uçurtmamı seyrettim..