8 Temmuz 2012 Pazar

- ÖzgürLüğümü istiyorum izninizLe -

Sıçra..
özgürLüğüne doğru süzüL..
kaLıpLarından sıyrıL; bu senin dansın.. en güzeL motifini işLe..

8 Kasım 2011 Salı

- .. -


sen göremeyince yok mu sanıyorsun âmâ ?
yoksa oLmayanı var mı sayıyorsun hâLâ ?

söyLemedi kimse ateşe dokununca canın acır diye..
dokundum ve acıdım, hepsi bu kadar işte.. [Bir Tanıdık]

27 Haziran 2011 Pazartesi

25 Haziran 2011 Cumartesi

- Kordanadam -

Kor içime düşmüş..
AsiLdir üzüntüm, yüzüme süstür..
Sigaram öksürür; dumanım öksüz..
OnuLmaz derdim var; acım kökLü.. 

 

21 Haziran 2011 Salı

- Tutamıyorum -

Tutamıyorum..
kopan gidiyor .. uçan gidiyor .. kaçan gidiyor ..
Demiştim ya işte : "Tutamıyorum" ..

20 Şubat 2011 Pazar

- Ketum -

Boğazda düğüm; sükut bu diLsizLik değiL..
dumandan morarmış izmaritLe sevişen dudakLar..
eskiden kaLma bi iLetişim işte konuşmadan.. dumanLa..
sükut bu diLsizLik değiL;
hain ve sessiz bir kara eLem; eLe vermez kendini, anLatıLmaz,
bir kara kaLemden başka hiç bir şey bu kara eLemi konuşturamaz..

18 Ocak 2011 Salı

- Yalancının Mumuna Ben Üfledim -

Hıh .. sen neyden bahsediyorsun be : fırtına görmemişsin sen..
bak bu civarda yalancının mumu yatsıya kadar yanamaz çocuk!..
ben izin vermem ; üfler ve söndürürüm !..
üfürürüm en uzağa ve fırtına kopar orda !..
hadi şimdi kopan fırtınalarını bağla ve git işine çocuk..
bu gerçekçi hikayeler açmaz seni !..
 

20 Aralık 2010 Pazartesi

-KADIN DEDİĞİN- PAYLAŞIM SERViSiM

Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş.
Koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta.
Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak.
Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak.
Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini.
Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin.
Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük.
Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak.
En seksi leydi olmayı da bilecek,hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de.
Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küfretmeyecek,
Kadın dediğin ayıp nedir bilecek.
Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek.
Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her
tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak.
Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak…
Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürlerle yemeklerle işi olmayacak.
Şöyle pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz.
Salatasız oturmayacak yemeğe.
Temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri yahut pahalı parfümlerin
sindiği, boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin.
Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş.
Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.
Kadın dediğin güzel olacak…
Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da…
Paranın güzelliğini bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak.
Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek.
Namussuzluğunu , ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek ,başka sevgili edinmeyecek.
Sarışın, renkli gözlü uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya…
Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak.
Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha.
Ağzı sıkı olacak kadın dediğin.
Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak…
Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından,dırdırcılardan,
unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan,
raf süslerinden,tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmayacak.
Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak.
Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.
En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir.
Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa…
Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle.
Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de…
Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek.
Parayla pulla, kariyerle,kimin ne dediğiyle ,sınırlamayacak.
Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla…
Bileceksin ki evde ‘O’ kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana…
Öyle bir kadın işte…
Nerede oyle kadın yoktur deme…
Sende adam olacaksın seçmesini bileceksin!
CAN YÜCEL....

7 Kasım 2010 Pazar

Turkuazsız OLmaz - KARALAMACALARIMDAN -

Havası sert bir ikLimi var bu sokağın.. Beni her seferinde kandırmayı başarıyor..
Evime götürcekmiş gibiydi iLk girdiğimde bu pasakLı sokağa..
Sonra birden yükseLen çığLıkLar!.. ve çığLıkLarın sahipLeri sürünüyor yerde..
Sayamadığım kadar yağmur damLası cesedi tesLim etmiş kendini fırtınaya..
Ortaya çıkan karmaşa garip..
Rüzgar hıçın.. dağıtmaması için saçlarımı bir köşeye sığınmaLıyım..
ama bu sokakta öyLe bir köşe buLmak çok zor; her köşe kapıLmış..
Renk diLeniyor benden dinLenci.. ona turkuaz rengimi verip hiç bir şey görmediğime ve kimseLere anLAtmayacağıma and içip çıkıyorum oradan..
o andı içtiğimden beridir ki zehirLendiğimi düşünüyorum..
o zehir ki LâL eyLemiş beni..
ayrıca turkuazsız yaşamak da bir o kadar zor !..

21 Ağustos 2010 Cumartesi

- Kuytu OyunLar -

Kapat ışıkLarı ve yemLe şehvetini ; günaha boya karanLığı .. GeceLiğini mi giydin ? Şehvetin dansı iLe soyun ; bu boyutta imkansız soyutLaşmak ve bu boyutta imkansız cehennemin sıcakLığını boyLamak .. GörmemeLi kimse bizi; kuytu oyunLar oynamaLıyız .. Tenimiz ısındıkça azap yükseLir ve bu ızdırap vız geLmeLi; sen aynen öyLe büyüLemeLisin beni bu sahne yaşanırken .. ÇaLgıLar eşLik ederken çığLıkLarımıza bir şarkı gibi düşmeLiyim bu dansa, bi resitaL eşLiğinde açıLsam sana boğuLur muyum acaba !..[Bir Tanıdık]

28 Temmuz 2010 Çarşamba

-Hani-

Daha güzeL oLur dediLer,
GeLir geçer dediLer;
Hani !.. Göremedim,
Beni buLamadım kaybettiğim o boşLukLarda..

Daha güzeL oLur dediLer,
GeLir geçer dediLer;
Hani !.. Göremedim,
Beni buLamadım..Kaybettim o boşLukLarda kendimi..

13 Temmuz 2010 Salı

-Son Kerte-


SessizLik ve karanLığın buLuşma noktasında ben vardım,
Şahidim ikisinin birbirini yediğine ; yiyip bitiremediğine..
Nedensiz gidişLere ne denLi şaşkın kaLdığıma dair susmaLarım son kerte..

[Bir Tanıdık]

11 Temmuz 2010 Pazar

-Kapanış Perdesi-

..aa anLıyorum.. ama benim söz ettiğim şey tam oLarak bu değiLdi.. korkarım tekrar konuşamayacağız.. bunu hiç istemesem de şimdi terkediceksin bu tartışmayı ve diğer herşeyi.. ben konusunda cahiLLiğine sayıyorum bu çok biLmişLiğini..
o takdirde şunu da aL; giderken son kez arkana bakmadan beni görmüş oLursun bu ayna iLe ve korkarım gerçekten geri geLmemeLisin .. evet bundan korkarım..

23 Haziran 2010 Çarşamba

-Bir Kadın-

Bir Kadın.. ELbette Bir Kanıt..
Erkeğin acizLiğine bazen kesin bir kanıt.. 
Bir ağıt.. Ben de gözümden damLatmıştım.. 
Bir de güLüş.. 
Yüz yerinde bir güneş açarcasına güLebiLir ve onurunu okşar güLdürebiLirsen.. 
Ve kadın yine bir kanıt, erkeğe erkek oLDuğunu hissettirebiLir..

12 Haziran 2010 Cumartesi

-Çözümsüzüm-

Dönüyor dünya; dönüyor başım..
Bu kaLabaLığın ortasında yaLnızım..
IsLığını duyarım ıssızLığın..
Dönüyor dünya; dönüyor başım..
ELim, yüzüm ve bu gönLüm kan revan,
Çözümsüzüm beyhude bütün çabam,
Özüm üzüLür gözüm boşLuğa daLınca (bakınca)..

29 Mart 2010 Pazartesi

- HataLı UzakLaşım (Piyesteki AçıkLar) -

Susturucu etkiLi bakmaLarın oLurdu,
Ve cevapLarımı etkisiz haLe getiren soruLarının tekerrürü..
Konuşturacağın zamanLarda repLikLerimi çoktan önüme koymuştun..
Suikastine maruz kaLırdı kaLbim kendimLe münakaşaLarda..
Harfiyen doğru biLdiğin her yakLaşımın asLında bakmak istemediğin bir pencereden adice eserek içeri giren ve fikriyat mumumu devirip odamı aLeve veren yanLışLarındı (Bu uzakLaşımındı)..
Sen benim icabet ettiğim davettin, unutmak için mühLet tanıdım kendime sonra tanımazdan geLdim beni içinde hapsetti diye..
Hayret içinde seyrettim içinde entrikaLarın buLunduğu tüm oLanLarı..
TavırLarımı tahminden öte kestirirsin faLcı misaLi,
Çekmediğin acıyı çektin farzetsem mi acaba!..
Azami hızLa düşersin hokkabaz etme itiraz ; beni hiç tanımadığını biLerek etmeLiyim bunu ibraz..

28 Mart 2010 Pazar

-Hudut (Her YoL Sonu BuLur)-

Ben koca yıLLar aştım; hayLi yorgunum..
Bu yaşıma dek bir çok çiLe gördüm,
Lakin bitkin ruhum sabit bedenimde..

Koşar adımLa kaçtı gençLik..
BuLunamaz aranmazsa hiç sevinç..
Hududu beLirLer bir ömür; aL geçin..
Sonunu buLur her yoL; yok başka bir seçim..

14 Mart 2010 Pazar

- Kapıyı ÇaLan Kim -

..Canı sıkkın; günLerin iLerLeyişi damarLarındaki kandan yavaş..
BuLduğu her boş köşe başında düşünce nöbetçisidir..
Bir de evinde sürekLi oturduğu sandaLyesinden sağ tarafa bakınca gördüğü minder..
SigaraLar kimi zaman ard arda yanar söner yanar söner..
İçindeki kordan mıdır biLinmez yüzünde aşina oLduğumuz bir sıcak bakış ama kimi zaman donuk..
Merhamet gözLerinden fışkırırdı şimdi fer biLe yok onLarda..
Sonra zorLa kendini bıraktığı soğuk yatağında uyku moLası eğer başarabiLirse..
Sonra yine gündüz.. Dışarıya adım atmaya hasret haLLeriyLe evdeki odasında kimseyi görmez..
inançLarını sorguLar boğuLur kafayı çıkarıp nefes aLır ve bu kez başka şeyLeri sorguLar..
Cevap yok boş bakar duvarLar.. o da duvarLara pek doLu bakmaz zaten..
Sonra kaLkıp gittiği bi kaç eLzem mekan..
KaLabaLıkta yaLnız durmak da vardır onun için..
Etrafına mecburi zoraki güLücükLerden yaymak zorundaLığı yük oLmuş kendisine..
Ona neden meLankoLik oLduğunu sormayın söyLemez.. sadece dinLeyin..
Yüzüne yakışmadığını düşündüğü güLücükLer saçan çocuk o güLüşLerin samimi oLarak içinden geLmediğini biLdiğinden böyLe düşünüyordu..
..
O saatLerin birindeyken;
Kapı.. Kapıdan geLen ses.. Tabiki biri vuruyor kapıya aLacakLı misaLi..
Merak.. Ha teLaş da var.. Kurumuş düşünceLerinin arasından fırLayan bir de kötümserLik ve tedirginLik..
Kapıyı açamayacak kadar eLini ayarğına doLaştıran büyük bir tedirginLik.. ve panik..
..
..
Dost.. Yanında bir tane daha..
GüzeL bir manzara bu, kapıyı açınca karşısına çıkan..
ŞaşkınLık ne yapacağını biLememe heyecan karışık, araLara serpiLmiş bir de küçük mutLuLuk beLirtiLeri..
Sevinçten gözyaşı dökücek ama ağLayarak hepsini harcamış bu herif..
..
YoLcuLuk zoraki, istmeyerek değiL ama öyLe işte..
Gittiği yer dost topLantısına ev sahipLiği yapan bir güzeL mekan..
ince meLodiLerin sızdığı hoparLörden duyduğu güzeL sesLer..müzikLer..
Çay.. Sohbet.. GüLücük.. Muhabbet araLarına serpiştiriLmiş takıLmacaLar.. GüLücükLER..
Pasta.. Doğum günü masasının vazgeçiLmezi, oLmazsa oLmazı..
Süprizmiş herşey.. Herşey buraya kadarmış.. buruk da oLsa acaip coşkun bir sevinç..
Beyimizin akLına şimdi geLdi : kendi sıkıntıLarından erteLediği dost sohbetLeri ve kendisi zamanında icabet etmediği bir davetLe beraber erteLenmiş doğum günü kutLamasıymış bu..
GüLücükLer; tabiki daha samimi oLanLarı bu kez.. ( uzun zamandır iLk defa içten güLdüğünü farketti)..
Sonra mahcup kendi içinde , düşünceLer de mahcup..
Burayı sevdi.. ArkadaşLarını hep sevdi, zaten severdi.. Artmadı - eksiLmedi..
OnLar iyiki vardıLar.. Hep oLmaLıLar..

11 Şubat 2010 Perşembe

-Avaz-

merhem oLmuyor yarama teLLi sazım
dirhem yetmiyor garama hiç beyazım
bir dem geçmiyor gönLüme tek bi sözüm
mateme bürünmüş avazım.. (Aruz Ahendil)

4 Şubat 2010 Perşembe

- Adını Ben Koydum -

Yaşamım şekLini çiziyor öLümümün..
HatLarı beLirginLeşti iyice yüzünün..
Ama çok soğuk ve derin çizgiLeri var sevmedim..
Sığamayacağım öLüme ben hafızana bıraktım kopyamı..
KaLkıp gidecekken
kaLıp durmak buna bir kaLıp buLmak..
Daha çekiciydi bu durumda yorumLarımLa yormak kendimi..
Ama ne sen sordun ne de ben koydum ismini..

3 Şubat 2010 Çarşamba

- SürükLen BenimLe -

MutLuLuğu tanıyamayacak kadar kısa bir birLikteLiğim oLmuştu onunLa .. GüzeLdi ve güzeL birşey oLmaLıydı ki hoşnut etti beni o süre zarfında .. ve bana kızdığı zamanLar da oLmadı değiL her gafımda..
O mutLuLuk ki SürükLedi beni kimi zaman bir vapurda karşıya geçene kadar kocaman oLarak kaLbime sığmayarak.. Bazen de bir kıyı şeridi boyunca düşündürerek yürüttü , adımLarımın hızı kadardı derinLiği sigara dumanının arasından seyrederken acaip görünen uçsuz bucaksız sığLığı..
Sonra birden aniden böyLe biperva tereddütsüz.. Kınında dururken biLe acıtıcı bir korku giydirirdi düşünceme mutsuzLuk kıLıcı.. Şimdi çıktın yerinden mutsuzLuk sardın beni ve sürükLe beni ya da sen sürükLen benLe ey mutsuzLuk ki benimsin.. Bana etmediğini koymadın.. Gör bakaLım kendini; neymişsin sen..

30 Ocak 2010 Cumartesi

-Yeniden Eskiden-

ÇamurLu sokakta kamyon LastikLerinin izLerini penceremden izLiyordum.. her sabah.. evet.. her sabah o çamurLu yoLa ve üzerindeki izLere bakıyordum havanın yağışLı oLduğu bir geceden uyanınca.. Lastik izLeri taze oLurdu ; adam basmış geçmiş çamurLu yoLa kocaman kamyonuyLa..
Ben çocuktum o zamanLar oraya bakınca ne düşünürdüm acep..
Sonra büyüdük okuLLu oLduk, okuL bitirdik derken dostLarım oLDu herkes gibi muhabbete kiLitLeyen.. GüLeç bir simanın sahibi oLarak dost sohbetLerine keLamım kudretince katıLmak güLüşLere güLüş katmak ve LahzaLarın her birini doLu doLu yaşamak çok hoşnut ederdi beni.. Yakın tarih oLsaLar biLe ÇOCUKLUĞUM gibi bunLar da eskide kaLdı.. En azından TEMİZ kaLdıLar.. KiRLENEN ben gibi değiLLer .. seviyorum o izLeri ve o izLere bakarkenki beni, bir de sohbetinde doyuma uLaşamadığım dostLarımı.. Şimdi NEDEN yokLar yahut ben NEDEN uzakLaştım herşeyden böyLe anLayamadım.. Münzevi oLdum, çekinir oLdum insanLardan bir yabani gibi .. neden dışarda o kadar kötü insan var insani değerLeri hiçe sayarcasına kötü..
En çok bu düzene söverek ESKİDİ bedenim , eskidi içinde ruhum ya da başka bir deyişLe ruhum çürüyen bedenimLe beraber çürüdü gitti bu diyarda.. NeLere heves ettiysem kursağımda kaLdı, boğazımda takıLan; yutkunamadığım bir düğüm oLdu.. Şimdi YENİDEN ESKİDEN oLduğum gibi oLmayı o kadar arzuLamaktayımki direncim yaLnızca istemeye yetiyor.. Harekete geçirecek bir güç yok mu bu isteğimi?
Ahh eski ben.. Vahh eski ben..

28 Ocak 2010 Perşembe

-Bi' Mim'Lenmişim ki Sorma-

BLog yazarı arkadaşımız Mjora “Yaratıcı Blog Ödülü”ne Layık görüLmüş ve bu ödüL zincirine benim bLogumu da Layık görmüş.. Teşekkür ediyorum bu sebepLe kendisine.. Ve adet üzere 7 özeLLiğinden bahsetmiş sanırm ve benim bahsedicek sayıLı özeLLiğim oLmadığı için çok üzgünüm arkadaşLar.. Sadece bir insanım ve oLayLara karşı bir insanın verebiLeceği çeşitLi tepkiLeri verebiLiyorum ,
standart insan aLışkanLıkLarına sahibim maaLesef, o kadar monoton işte ;)

Ve ben de bu mim zincirine takip ettiğim ve hakikaten satır satır okumaktan keyif duyduğum bLogLarı ekLiyorum.. Bu bLogLar benim için hakikaten çok değerLi çok beğeniyor ve okuyorum..

Kevaşenin Not Defteri
Söz Uçar Yazı Kalır
(Ya)SakLı ŞiirLer
DaLgaLarı Aşmak
Pamuk Prensesi Yedi CüceLer
Sahibine MektupLar
Sözün Özü

FarkediLmek güzeLdir ( en azından beni biraz heyecanLandırdı )..
Ben de mim camiasında naçizane yerimi aLmış oLarak en sevdiğim bLogLarı sıraLadım.. TeşekkürLer..

27 Ocak 2010 Çarşamba

-Kötü Adam-

Labirentte çıkmaz sokağa rastLamak gibi bu; hayaLLerim kırıLdı.
Sanki camdandı..Sade umut doLdururdum çıkınımı..
Ağırmış; taşımaktan omuzLarım ağrımış..
Eksisinden geLdiğim yaşamın hangi artısını buLabiLirim, söyLe bana..
Hangi doğruLar bir yanLışımı temizLer..
Her gören kem izLer, bu cümLeLer barındırır mı iyiyi?
Kötü adamı arındırır mı?
Koysam ; orda yarın durur mu ameLLerim.
uçurum kenarında kaçan uçurtmamı seyrettim..

11 Aralık 2009 Cuma

- Görünen Görünmeyen - KİNAYE SERVİSİM

AkLımda GİTMEK fiiLinden oLuşan düşünceLer buLunuyor.. Her düşünce, bünyesinde soğuk,saçma,beLki gereksiz, acımasız içerikLer barındırıyor.. Bu içeriği ayrıca düşünürsem sersemLiyorum;  GİTMEK ve KALMAK arasında KALıyorum.. Gitmek yahut kaLmak.. İkisi görünen ama asLında ikisi de görünmeyen.. Hangisini nasıL yapacağımı biLmiyorum.. Hangisi ne işe yarar bunu da hiç biLmiyorum.. BunaLım ve buhranımın sürükLediği bir akıntının beni buraLara sevkettiği aşikâr bir gerçek.. AsıL görünen bu, ancak bu da tamamen soyut.. ve.. ELimde somut oLan hiç bir şey yok.. İnsanın ikiLeme düşmesi ne zormuş.. Bana bu türLü çeLme takıp bu kuyuya düşüren hisLerime küfrediyorum, duvarLarı yumrukLuyorum ama bu oda bir türLü genişLemiyor.. gittikçe.. daha da daraLıyor sanki.. BoğuLmak istemiyorum.. Bir an önce bir nihayete bağLanıp bir düzene girmem gerek..Hangi seçenekte hangi düzen beni bekLiyor bunu da biLmiyorum.. Uzun bir süredir [bu uzun bir süremi çaLan] bu düşünceLerden geriye sadece ikiLem çıktı.. Görünmez oLduLar işte; Bu haLe nasıL geLdiLer, netLiğini nasıL kaybettiLer biLmiyorum.. Gitmek de yok KaLmak da.. BiLdiğim tek şey ikisi de soyutLaştı.. Koyu bir soyut ; derin , çizgisiz , izsiz , renksiz ..

16 Kasım 2009 Pazartesi

- Keşkence - KİNAYE SERVİSİ

Ceza değiL,
ÖyLesine değiL ,
Başkasına değiL ; kendine değiL,
Gidene değiL ; geLene hiç değiL ,
ZorLa değiL ; koLay da değiL.
Biz cazibeye düşüp sonu da baştan mı çıkarmıştık ? O kadar zayıf mıydık ? KesinLikLe hayır..
Ama geL zaman dedik geLdik git zaman dedik gittik.. Bazen renksizLiğe düşüyorum!.. Evet çoğu zaman bu oLuyor..
Keşkence çekiyor cümLeLerim.. ama neyin keşkencesi biLmiyorum ; gerçekten!..

23 Eylül 2009 Çarşamba

- ÖnemLi (DeğiL) - KİNAYE SERVİSİM

Teşekkür Karşısına DikiLir ÖnemLi DeğiL.. ÖyLe ya önemLi değiLdir..
Hani hem - Teşekkür Eden Kişinin- hem de o kişiye söz konusu -Teşekkür Ettiren Davranışın- asLında ucuz bir şey oLduğunu sunar.. Bu o kadar istemsiz bir harekettir ki istemsiz oLduğu için bence bu hareket insanın karşısındakini önemsemediğini ortaya koyar .. Çünkü bu işin bencesi yani BEN ÖnemsediğiM KişiLer için Ufak da oLsa karşıLığında Teşekkür aLdığım bir şeyin önemLi oLduğunu düşünürüm ve söyLerim.. ve önemLi şeyLeri önemLi kişiLer için yaparım.. BiriLeri için bi adım dahi atıyorsam önemsiyorum'dur onLarı.. Ve önemLi değiL diyorsam kesinLikLe önemsizsindir gözümde.. Bu senin için ne kadar önemLi biLemem zaten bana ne !..

3 Eylül 2009 Perşembe

- HiçBişeyDeğiLimBen- KİNAYE SERVİSİM

Bugün hiçbişey oLmadığımı anLadım.. AnLayacak bişey yok azcık akLım kaLmış onunLa da mantık yürüttüm.. Bence bi mantık.. Benim diLimden sadece ben anLıyorum sanırım.. ve bana bağLı yaLnızLık takıntımı sadece ben diLLendirebiLiyorum, ben anLayabiLiyorum.. Yani becereksizLiğime de ben üzüLüyorum,ben güLüyorum, ben düzeLtmeye çaLışıyorum yine ben düzeLtemiyorum.. kendime yaLan söyLüyorum sonra bunu biLe beceremeden kendime inanmıyorum.. yine saçmaLadım ve anLamadı kimse bunu.. evet evet ben 'hiçkimse' için 'hiçbirşey' ifade edemiyorum sanırım..
'hiçkimse' için 'hiçbişey' değiLim..
ben sadece 'kendim' için 'herşeyim'..

1 Eylül 2009 Salı

- Hissettim.. derinden hem de .. - KİNAYE SERVİSİM

Bir nefes çektim.. Deniz kenarında bir esinti sarıLdığında bana.. Orda tam yanımdaydı; hatta omuzLadındaydı başım ve çektiğim nefesime katık oLmuştu kokusu.. Girdi damarLarıma; hisettim.. derinden hissettim hem de.. Esefimi hissettim sonra.. derinden hisettim hem de.. YoLcuLuğumuz hep kapı önüne varmadan biterdi.. birLikte oLan yoLcuLuğumuz.. ama hiç bitmezdi hep sürerdi muhabettimiz.. ama hiç bitmezdi; güzeLdi hem de.. Severdim.. hem de ne çok.. Severim.. HaLa.. hem de çok.. Esefim daha önce onu neden buLamayışımdandı.. Acım bundandı.. Sonra YıLdız gibi eLimden kayışını hissettiğimde esefim daha bastırdı.. Kaydı gitti.. yine hissettim.. esefimi.. derinden, hem de en içten.. Yeniden gördüğümde o tanıdık bir yabancıydı.. Yan yana geLdiğim her anda esefim içimi yırtardı.. derinden hem de.. Yırtar ki ne yırtar!.. Bu güzide sevda abidesiyLe daha önceden karşıLaşamayıp onu ordan aLamayışım; şu anki imkansızLığım, diLsizLiğim, burukLuğum, yarım kaLmışLığım, vaveyLam, meLaLim.. hepsi birbirine girmiş vazyette zuhur eder zihnimde, kaLbimde, her yerimde.. ama şikayetsizLiğim vuku buLur gözLerimde.. hissederim varLığını.. yaLan oLsaydı hissedebiLir miydim ki ne önce ne şimdi ne de sonra.. Hissedemezdim tabiki.. hep sevdamın aynı heyecanını taşıyorum.. ve hep aynı acı, esef içimden geçiyor,yırtarak,çok kanatarak.. düşünüyorum acıyLa hep daha önce neden oLmadığını..
ve gerçekten oLduğu zamanı hissediyorum.. derinden hem de..

31 Ağustos 2009 Pazartesi

- Tanrı Umuttur - PayLaşım Servisim

Hüznün göbeği, saadetin başucuyla noktalanır çoğu kez. Kederin parmakları, yavaş ve hissettirmeden mutluluğun saçlarını tarar. Bazen örer bile. İşte bu sülaleden olan umut, gelecek endişesinin hamurundandır. Atiyi en karanlık gördüğümüz günlerde bile içimizden bir yerlerden, cüssesinin çok fevkinde bir ışık saçar ümir kandilimiz. "Bir gün, bir büyüğümün sorduğu sualle düştü aklıma, gönlüme gerçek... Cevabı düşünmeye hacet yoktu: Tanrı umuttu. Çünkü kendimi bildim bileli, bir şeyleri arıyordum. Tanrı umuttu. Zira sevgi, haz, korku, öfke... Hepsinin tükendiği yerde, parmaklarımın arasında bir tek o kalıyordu. Tanrı umuttu. Neden mi? Beklediğim, hayal ettiğim, emek verdiğim her türlü ilişki, yarım, kırık, buruktu bu alemde. Kendine saklamış olmalıydı. Mutlak, bütün, kesintisiz ve yasaksız bir varoluşu kendi yanına bırakmış olmalıydı. Evet kesinlikle öyle olmalıydı... Uzaktan görünen, yaklaştıkça biraz daha ötelere kaçan her ideal sevgili, O'nun yanındaydı. Ya da O'na çok yakın bir yerde... Yoksa aslında böyle "tam" bir şey yoktu, bu bir vehimdi de, içimdeki umut O'nun ta kendisi miydi?"
Ayşe UÇKAN - Tanrının Umut OLduğunu SöyLedi Bir Büyüğüm

- O Bir Duayen - FARİD FARJAD

Kemanın nesine dokunup ruhumu okşadığını biLemem. Hiç biLemedim. Hiç biLemiycem, biLmiycem. BiLmekLe yada merakLa uğraşmıyorum onu dinLerken.. içime akıyo müziği, o kemanın nota teLLerini kaLdırmış nasıL bir şey koymuşsa oraya dokunduğunda insanın göz yaşını taa derinden çekiyor taa yanakLarından yürütüyor taaa gıdığına kadar bu damLaLara birbirini kovaLatıyor. Onun dokunduğu teLLer sanki içimde bi yerde kıvranan beni ortaya çıkarıyor.. Merak ediyorum acaba bunu yaparken kasıtLı mı yapıyor, yoksa kendisi dahi biLmiyor mu?
BiLmiyor oLDuğunu düşünüyorum. Çünkü o içinden geLdiği gibi yapıyor. kendisi biLe müdahaLe etmiyordur buna beLki.. O sesLeri kuLağımıza yoLLayana kadar ne teLe ne de kendine hakim oLuyor; acıyı hissettire hissettire kaLbime vura vura geLiyor, kuLağımdan bütün oLarak giriyor, kaLbimin en ücra yerLerine erişiyor ufak bir gezinti iLe tekrar çıkıyor.. Kemanın notaLarıyLa şiir yazıyor, en ince kafiyeLeri yapıyor, en biLinmedik cümLeLeri kuruyor en biLinmesi gereken duyguLarı eksiksiz çıkartıyor bu cümLeLerLe.. Kemanın hükümdarıdır; O bir Duayen, Benim tavsiyem, bırakamıyor dinLeyen..
TeşekkürLer... - PayLaşım Servisim -'den

- GeLdik Gidiyoz - KİNAYE SERVİSİM

Hayatın farkLı durakLarından geçtiğimi biLiyorum.. Bir otobüse bindiğim(iz)de bir durağa geLiyoru(z)m sonra kaLkıp gidiyoru(z)m.. sonra başka bi durağa geLiyoru(z)m ve yine gidiyoru(z)m.. GeLiyoru(z)m gidiyorum geLiyoru(z)m .. gidiyoru(z)m..
Gidiyoru(z)m gidiyoru(z)m..
ve geneLLikLe
gidiyorLar .. gidiyorLar..
Ben de akabinde gitmek zorunda kaLıyorum yahut dikiz aynasından bakar gibi geriyi düşümde bırakmak üzere gönderiLiyorum iLeriye..
Zaman durmuyor ki.. Keza hayat da böyLe.. BeLirLi beLirsiz yoL ayrımLarı, iLk durakLar; son durakLar, geçitLer, moLa yerLeri ve uzayan yoLLar, he tabi bir de ışıkLar (yeşiL hep sabır istemiştir).. Bir çok beti benzi atmış betimLeme bunLar.. Benim aLdığım yoLcuLar yoLcu oLdu hakkaten.. son durağıma doğru gidiyom.. kesatım.. Boş gidiyom yoLcusuz .. yek yoLcu benim.. yoLumu katediyorum.. GeLdim Gidiyom

30 Ağustos 2009 Pazar

- GeL Sana Bir Çay IsmarLayayım - KİNAYE SERVİSİM

- AL ordan bir çay daha!..
- içerken LafLarız işte..
Bu çayın hiç şeker hakkı yok!.. Çay gibi oLsun..
- mm!.. Doğrusu eğrisi yok bu araLar yaşamın.. ÖyLe yaşıyoruz sanki..
Gayemizi de unutmuş muyuz nedir? Bu durumun benim için de geçerLiLik kazanmasından korkuyorum.. Korktuğum da hep başıma geLir biLirsin..
-DostLarınLa aran nasıL?
-HakLısın bu araLar insanLarLa konuşuLmuyor.. YoruLuyoruz ama dinLenecek hiç dost yanı yok gibi!.. Herkes konuşuyor.. Kimse kimseyi duymuyor.. Kimse konuşmaya doymuyor.. Bu doyumsuzLuk Laf-ı güzafLardan oLsa gerek.. DoLu değiL ki kimsenin sözü doyurSun hem kendini hem beni..
Hep Laf-ı güzafLarı kuLLanıyoruz ; söz kesiyoruz hep..
-Kaçıncı eğriyi yine karman çorman çizdim doğruLarımLa yanLışLarımın ekseninde biLmiyorum ama ben de bunu yapmak istememiştim.. Ne de oLsa yazıyoruz; okumaya bir payımız var.. Uykudan yoksun uyanıkLığımın da payı oLsa gerek patavatsızLığımda..
-Tamam onu geçtim zaten.. AnLamasam kırıLırdım.. SebepLeri kovaLar düşüncem; sebepLerden yoruLsa da bünyem; buLduğuna sarıLır tavrım..
-Çayını bitirdin mi? Aaa.. Bitmek üzre.. Ben de fon dip etmiştim, yandı ağzım.. O sebeptendir ki yanık LafLarım..

- Sedd-i Zerai - PayLaşım Servisim

Göz görür,kuLak dinLer,diL teLaffuz eder.
GörüLen,duyuLan ve söyLenen şeyLer zihinde kurguLanır,
TahayyüL tasavvura dönüşür;o da gidip bi kaLıba döküLür,
KıLıfa girer.....
Bu vetire insanın iradi davranışına tesir eder.
EL tutar,ayak gider.
Günah deryasının daLgaLarı kıyaya çıkmamı engLLer,
Çokça engeLLer var önümde,hayaLimde gizLedikLerimLe yaşamak istemiyorum.
Mahşerdeki dehşet beni korkutur,ALLAH'tan korkarım.
Şehavani bünye arzuLarını geri çevirmeLiyim,
Şehvet istek oLmamaLı,Servet herkesteki irade,

Bir avuç nefis suyuyLa iffetinden ödün veren,
Tekrarı yok aLamazsın iffetini ödünç veren.
GünLük güneşLik değiL herşey bunu böyLe biL ki;
AçLık değiLki bu, gerek bize Sedd-i Zerai...

- Benden Özür DiLeme - KİNAYE SERVİSİM

Zinhar benden özür diLeme.. zira özür diLenecek eyLemLerde buLunma..
Bunun da bir nedeni yok!.. hatta hata yapsan dahi sessiz kaL; benim sessizLiğime eşLik et..
Bir daha yapmayacağını biLmektir bana huzur veren..
YanLışLıkLa ziLime mi bastın.. ben sana ifade edersem aLt kat veya üst kat diye tekar dön ve doğru oLanı uyguLa.. yahut ayağıma.. ben ağLamam hemen, canımı yaksan da.. sen git ben sonra oturur yaLnız ağLarım.. refekat istemem buna..
böLündüğüm kadar küçük parçaLarımı topLayıp beLki gücüm yeterse birLeştirmeye kaLkarım ben.. takip etme sakın beni.. bir daha karşıLaştığımızda eLinde yere ezkaza düşürdüğüm bir parçamı görürüm; hemen anLarım..Bihaber oLmaLıyım onLardan ki tekrarLamasın acım.. ben onLarın eksikLiğini hissetmem beLki ve muhakkak vardır onLarın boşLuğuna itecek şeyLer beni; ben o boşLukLarı itiLerek doLdururum münferit..
hakLısın dediğini duymak istemiyorum.. hakkım kadarına razıyım çünkü.. Lakin razı oLduğum kadarını aLamayışım da beni huzursuzLuk odasına kapatır.. hoşgeLdin diyen biri çıkar karşıma ama hiç de hoş geLmedim.. hoşnut değiLim Hiç Bir Zaman kendimden.. çünkü Her Zaman hoşnut oLunacak yanLarım Hiç Bir Zamana karıştıLar..
şimdi karış karış maziyi doLaşıp biraz karışayım; sonra iLerisi namına beLki tecrübeLerimLe toparLanırım.. mefküreLerim zaten iptaL eşiğindeLer.. ama sakın özür diLeme benden, gerek yok.. ben özürLerimLe barışık oLmaya çaLışıyorum; ki yaşamam gerek kayboLmak istemiyorum.. sana veremem onLardan..diLeme benden..
aynaya bi dahaki sefere daha dikkatLi bakıcam; orda güzeL birisi varmış diye duydum.. sen de öyLe yap..

- Sonsuz MutLuLuk - KİNAYE SERVİSİM

Yazar iken düşünmek iş.. Hakikaten iş.. işte şimdi düşünmek istemiyorum.. çoğu kez ucu nereye çıkacağını biLmeden Labirent gibi satırLarın arasında geziniyorum.. Sürpriz sonLarı sevmem ama cüret işte.. Hatta hiç bir sonu sevemedim öLümden gayrı.. o da son değiL ya orası ayrı.. Sonu oLan hiç bir şey beni mutLu edememiştir.. MutLu son!.. peeh!.. zayıf düştü karşıma..

x- MutLu son oLur mu? sence!..
y- OLur!.. Tabiki!.. Neden oLmasın..
x- Neden oLsun?! ..
y- NasıL yani!..
x- OLmaz işte.. MutLu ama son.. Bitti herşey..
y- YanıLıyorsun. OLur bence..
x- Sence kim?..
y- Bana göre, benim düşüncem..
x- O zaman sus..

.. Kim bu sence yahu .. Bre ahmak girdin araya , yıkmaya kaLktın feLsefeyi.. MutLu sıfatıyLa sonu tenzih etmeye kaLkıyor.. Ben son diye söyLer iken mutLu oLmak nerde kaLdı..
Sonun içinde mi.. yani yok oLdu..
ResmediLdiği her yüzLe buLanık bir tabLo oLarak zihinLerin duvarLarına asıLdı.. Sonra.. işte sonrası yok.. mutLuLuk sonsuz oLmaLı.. niceLik koymam..
ben bu yüzden yazar iken düşünmeyi de istemiyorum, ucu bi yere çıkmasın.. Neticeye bağLanmasın.. KaLsın yazdığımLa.. KaLsın ve devam için pay oLSun..

- SaçLarım Karışık - KİNAYE SERVİSİM

Sabah kaLktığımda karşımdaki karanLık odaya bakakaLmışım...
İçerdeki ne!.. Bi mikrofon; hmmm.
TeknoLojisi zayıf oLan biLgisayarım nasıL dayanmış da sabaha kadar açık kaLmış...
Mikrofonun başına geçip bir iki - üff üff; hey naber ben!.. Günaydın sana!...
BakaLım ne kadar aydın diye sormaktan aLamadım...
Derken yürüyorum şadırvanda eL yüz yıkama fasLı; içerde ne var; bir ayna yine musLukLar ve aLtında LavaboLarı..
Aynaya baktım saçLarım karışmış; asLında anLaşıLıyor ruh haLvetimin karmaşası tam burdan baknca saçLarıma..hani karışmış saçLarım, kırışmış yüzüm..yaşLanıyor muyum?!
şaşkın şaşkın bakmışım ve ısLak yüzümü kuruLamak istemedim, yürürken serinLik veriyo (= karmaşa içindeki saçLarımı iyice karıştırıyorum eLimLe; aynısını içime de uyguLuyorum bazen..hani yazayım bir şeyLer derken içimi kurcaLaya kurcaLaya bi haL oLuyorum..bayıLacak gibi.. ufff ne bu yaa.. sıkıntım ve stresim hadLerinin sınırını boyLadı, enine diğer tarafa geçti, bundan müteveLLit sebepLerLe muzdaribim..
Saçını tara, ya da kestir.. acep ne anLama geLiyo.. kendine çeki düzen ver.. bu şekiLde nasıL dayanabiLiyorsun, kendine eziyet mi; ceza mı?
Eğer bu anLamLardaysa;
EL-cevab : kasten değiL..
Bazen de göz morLukLarımdan açıLan konuLar; hemen kapanıyo direkt sorguLamayLa dewam eden ve fazLa uzun sürmeyen bir muhabbet oLuveriyo..
Yani neden bu morLukLarın sahibisin.. iki nokta!
-Ne kuLLAnıyorsun?- gibisinden bir soruya aynı komikLikte keza güLümsemeyLe -uykusuzLuk- cevabım yapışıveriyor..
beLki biLgisayarın görüntü frekansLarını kaLdıramıyorumdur..
GözLerimde hare gibidir o morLukLar sürmeye müsavi..
SaçLarım konusunu kapattım; kısa kestim..kestirdim..
yanık uçLarı bana batıyodu.. zati yanmamış yanLarı daLgaLanmış.. hehe fön görmeyince yüzüne bakıLacak haLi yok.. kurtuLdum onLardan..
Ama karmaşık ruh haLvetimden, maaLesef..

- Bir Kaç Renk - KİNAYE SERVİSİM


Birkaç renk geçerken akLımdan farkettim siyaha daha yakınım.
Mavinin seLamını aLdım; pembeyLe iLerLerken.
YeşiL bir vadinin atmosferi iLe ümit edindim; beLki bir seraptı vaha dediğim.
KapLumbağaLar vadı yavaş ama emin; gayet sakin haLine ekLediği tedirginLikLe her an kabuğuna çekiLmenin teLeşı içinde; acıkmış...
Ben muzdariptim gördükLerim içinde gördükLerimden.
Ab-ı bade reng içime akmış; içime sinmiş. İçimi bir çırpıda dışarı vurmam gerekmemiş çünkü dışım içime çekmiş doğuştan.
Ve ben farkettiğim siyaha yakınLığımı asLında uzak oLduğum herşeyden aLdım.
İnsan sadece bazen bir terim. AsLında çoğu zaman bir terim; kesinLikLe terim.
Hemen maviye seLam verdim , yeşiL vadiden geçerken , pembeyLe iLerLerken; saydam terim akarken.
Dua buLdum eLimi göğe doğru açarken diLimde.
Masiva suLarı çekiLirdi zaten benim kışım geLdiğinde.
Kabuğuna çekiLen kapLumbağa dahi dahiane tavır içindeymiş dışarıyı görüp içeriye çekiLmekLe.
O en azından bir deve kuşu değiLdi müsterih oLmakLa yetinmemekLe.
SaLyangozun yaLdızLı izLerini izLedim..

AkLımı döktüm..
İçimi Döktüm; Dışım Taştı..